8 Ocak 2016 Cuma

Üç

dün

bilmeni isterim ki canımıniçi
son iki yüzyılında dünyanın
ellerinin değip de güzelleştiremediği 
hiçbir şey yokken, kendime bakıp da utanıyorum
nasıl oluyor sahi ve özlemimden soruyorum
ben ebedi bir hata olarak bana 
uzaksa uzak, bir de senin gözlerinden yol alıyorum

sen başka bir şehre gideceksin diye
oturup ayakkabılarını boyuyorum
oradan ne getireyim sana diyorsun
ben hep, sen gel yeter istiyorum
ama uzaklık, sevdiklerimin yurdudur madem
ve laftan sözden anlamaz bir çocuk ısrarım
öyleyse ben de geliyorum

gözlerimle gördüm, üç gündür komada bir çiçek tarlası 
kim bilir belki uykusunda su içiriyorlar ona
bir de sanki dudağında ömer fısıltısı
elinden geliyorsa elimden tut diyorum
elinden gelmiyor ve ben dünkü çocuk
birdenbire büyüyorum 


bugün 

burada her şey kandan ve kirden yapılma 
bense sular altındayım fakat
şüphesiz ki ortağı olduğumdan bu hırsın
ellerimi hiç duru hissetmiyorum
bir fotoğrafımız var, boynuna sarılmışım
sanki bir tek orada anlam bulmuş bu eller
başka ne işe yarar bilmiyorum

olacağı bu ya, öncekiler gibi her gün
ben sabahlara bir hatıra bölüştürüyorum
her şeye biraz sen, her birazda her şey sen
birazdan çağırmanla uyanıyorum ve 
hazırladığın bir sofrada senin gönlün olsun diye
yüzlerce ihtimal arasında
bir ihtimal hayatta kalıyorum


yarın 

bilmek istiyorum
insan insanla ne konuşur 
ve topallayan bir kırkayak 
dikkat çekmeden nasıl ortalıktan kaybolur
şu yaşıma gelince anladım biraz 
her şeyin birazı olur, ölümün olmaz


6 yorum:

  1. Gözümü yollarda bıraktın abi. Hoşgeldin.

    YanıtlaSil
  2. ziyadesiyle sahte.

    YanıtlaSil
  3. Ne kolay hüküm veriyorsunuz. Sırrı nedir söyler misiniz?
    Şaka yapmıyorum.

    YanıtlaSil
  4. Gerçeğiyle mukayese etmek. Sır saklamıyorum.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba. Blogunuzda bi takip butonu göremedim ya da yeni bir yazi yazdiginizda haberdar olmam icin mail kutucuğu. Bence olmali :)

    YanıtlaSil