12 Mayıs 2013 Pazar


oğlum aç değilsin, açıkta değilsin. ne yalnızlığı?
-bir anne sözü-

bir şey olmuşsa olabiliyor demektir. olmamışsa da olabilir demektir. her şey mümkündür ama her şey imkan dahilinde değildir. bir şey muhtemel kılınabilir ya da her şey ihtimal dışı bırakılabilir. olmayacağından emin olunabilir belki ama olduğundan emin olunamayabilir. bir şey başka bir şey ile bitebilir ya da hiçbir şeye her şey ortadan kalkana kadar bitti denilemeyebilir. anlaşılabilir bir şey, anlamlandırılamayan bir şeye dönüşebilir. insan çok iyi bildiği bir şeyi kendine anlatamayabilir. bildiğimiz değil de duyduğumuz bizi yıkabilir. bazı sorular gerçeği pekiştirmek, bazıları da gerçeği yok saymak için sorulabilir. dünya bizi, o kapıdan çıkarsan bir daha buraya dönemezsin diye tehdit edebilir. her şeyimiz bir gün, hiçbir şeyimiz bile olmayabilir. yazgı başa gelen en güzel şey olabilir. kabul edilebilir bir en kötü, kabul edilemeyen bir en iyiden daha huzurlu gelebilir. kaygı teslimiyetin yokluğudur. aslında durum tam olarak böyle olmayabilir. tam olarak böyle olmayan her şey çünkü kaygıyı doğurur. birileri en doğrusunun bu olduğuna kanaat getirebilir ya da hiç kimse en doğrusunun ne olduğunu bilmek bile istemeyebilir. hata affedilebilir bir şeydir ama biri de çıkıp -bana yaptığını sana bağışlıyorum ama kendine yaptığını nasıl bağışlarım- diyebilir. bir şeyin insana özgü olması, insana özgü olan hiçbir şeyin yanlışlığını ortadan kaldırmayabilir. bizim yıkılan duvarlarımız, başkasının katını yükseltebilir. bir insanın alçalması değil de, çakıldıktan sonraki o haline tanıklık ediyor oluşumuz canımızı sıkabilir. bir gecede bütün dişlerimiz tutmaz hale gelebilir. telafi edilebilir bir dün, dönüşü olmayan bir yarın halini alabilir. bir boşluk kendisini durmadan var kılabilir. bir yol yalnız da yürünebilir ama her yol bu yalnızlığı kaldıramayabilir.  


ama böyle şeylerden annemize bahsedemeyiz. mesela onlara, kalbimizi kıran kadınlardan ya da yarım kalan her şeyin bizde bıraktığı tortudan söz açamayız. çünkü annemiz bol endişedir, çokça sara nöbetidir annemiz. ele muhtaç olmamak ama öpecek bir el aramaktır annemiz. ama böyle şeylerden annemize bahsedemeyiz. hamsun'un açlığından ya da kierkegaard'ın titremesinden, annemize cehennemden. çünkü onun yarattığı cennete nankörlüktür her sözümüz. çünkü gövdesine taş yiyebilir annemiz ve yıllarca saklayabilir sızısını  ses etmeden. hiçkimseyi yanına götürüp işte bu o diyemeyiz. çekip gitmelerden ya da kalmaya mecal bulamamalardan söz edemeyiz. ancak rüyamızda görürüz. sesini bir kez daha duyabilmek için ne varsa susturmayı göze alabileceğimiz hatta küstahça, dünyayı yerinden oynatacak gücü kendimizde bulmamız ama o parmaklarımızın ucunda yatarken hiçbir şey yapamamızdır annemiz. ama annemize böyle şeylerden bahsedemeyiz. aslında annemize hiçbir şeyden bahsedemeyiz. eve geldiğimizden, yemek yemek üzere olduğumuzdan, onu özlediğimizden bile. çünkü bir daha candan gülemeyeceğimizin garantisidir annemiz. ve annemiz öldüğünde sadece "artık yaşlanmayacak" diye sevinebiliriz. 

3 yorum:

  1. sevgili gamyükü,

    yazılarını okuduğumda, ölmeye yaklaşmış annemi düşünüp çok üzülüyorum (ama çok). ölmüş babama dair yine hiçbir duygu hissedemeyip çok üzülüyorum (biraz çok). tıpkı senin kaçtığın gibi benden kaçan eski sevgilimi düşünüyorum, çok sinirleniyorum (yine ve hep). sonuç olarak tepkim: eğlenceli olmaktan çok uzak, ilginç olabilir, ama kesinlikle etkileyici. çeşitli yanlarımı etkileyip duruyorsun.

    mayıs dedin mi bahar olmalı mantığıma karşı duran, gri ve iğrenç bir ankara havasında doyasıya depresifim. bir de şu pervasızlığa bak, kalkıp bunu sana (sana!) söylüyorum. sanki senin gam yükün azmış gibi...

    desin

    YanıtlaSil
  2. annem ölmedi. babam da öyle, hamd olsun. ama sizin yazılarınızı okurken size defaatle rahmet okuyorum gamyükü. söyleyemeyip de içimde kaldığının bile farkında olmadığım çok şeyi, olsun diyorum, sanki siz söylüyormuşsunuz gibi geliyor herkesin söyleyemediği her bir şeyi. dünya duymuyor, belki duyması gerekenler de. ama siz yazınca, içimden bir "ohh!" çekiyorum sanki tüm dünyaya bağırmışım da sesimi duyurabilmişim gibi. eksik olmayınız, aman hep yazınız lütfen.

    YanıtlaSil
  3. annelerimiz hakkında doğru ve acı bir tespit olmuş.

    YanıtlaSil