12 Haziran 2011 Pazar

az önce en güneş görmeyen pencereyi açtım. az önce çok uçurtmalı bir havadan nefes çektim. az önce bir çiçeğin en kokmayan tarafına sarıldım. az önce bütün saksıların ahını aldım. az önce tozlu esvaplara sarındım. az önce parkelerden göğe asılı kaldım. az önce çok geç kalmış bir saatin hatrını sordum. az önce gelmek üzeridir diye bir sebep buldum. az önce çok bilindik bir sorunun kenarında durdum. az önce çok bağıran bir ihtiyaç duydum. az önce koltuk değneklerinden barakalar bildim. az önce bir felaketin kapısını çaldım. az önce sesi çıkmayan bir eve rastladım. az önce bir kitapla sırtüstü lafladım. az önce buraya bir kaç adım. az önce yarına bir kapı araladım. az önce takvimden bir yaprak aradım. az önce bulamadığım yaprağı yeşile boyadım. az önce bir yanılgıya kapıldığımı sandım. az önce görmeyeli çok değişmiş bir zamanı andım. az önce azı dişimi bir dişliye kaptırdım. az önce bir sızıntıda çatlak aradım. az önce koymadığım her yere baktım. az önce yer yarıldı, içine bir şey sakladım. az önce bir mavilik boy atsın diye bekledim. az önce eklem yerlerime mekanik hareketler ekledim. az önce kendime şurayı yasakladım. az önce yüzüme soğuk kapılar çarptım. az önce düşen bin parçayı rahat bıraktım. az önce bir yerden haber gelecekmiş de ben kalkıp gidecekmişim gibi baktım. az önce ne görsem iyi diye bir yere vardım. az önce en sağ elimi bir budağa verdim. az önce pek küçük bir parmağımı dağın köşesine vurdum. az önce ne olmamıştı unuttum. az önce çok aksayan bir dilek tuttum. az önce hatırlamalık bir şeyler yuttum. az önce kendimi hiç bakraçlı bir kuyuya ittim. az önce uluorta bir yerde yittim. az önce kayıp ilanlarından kendimi haberdar ettim. az önce kaybolduğumdan haberim yokmuşçasına eve gittim. az önce çok sanrılı dünlere olan inancımı yitirdim. az önce bütün küslükleri kaldırıp, yazlıkları şuraya indirdim. az önce en kirli yanımı suya daldırdım . az önce çok sebepten biraz yoruldum. az önce tanışmış mıydık diyerek bir hamakta salındım. az önce yeni bir düne başladım. az önce bir satırın başını okşadım. az önce satırdan parmaklarımı topladım. az önce ne olmuştu hatırladım. az önce en güneş görmeyen pencereyi açtım. az önce çok uçurtmalı bir havadan nefes çektim. az önce bir çiçeğin en kokmayan tarafına sarıldım. az önce bütün saksıların ahını aldım. az önce tozlu esvaplara sarındım. az önce parkelerden göğe asılı kaldım. az önce çok geç kalmış bir saatin hatrını sordum. az önce gelmek üzeridir diye bir sebep buldum. az önce çok bilindik bir sorunun kenarında durdum. az önce çok bağıran bir ihtiyaç duydum. az önce koltuk değneklerinden barakalar bildim. az önce bir felaketin kapısını çaldım. az önce sesi çıkmayan bir eve rastladım. az önce bir kitapla sırtüstü lafladım. az önce buraya bir kaç adım. az önce yarına bir kapı araladım. az önce takvimden bir yaprak aradım. az önce bulamadığım yaprağı yeşile boyadım. az önce bir yanılgıya kapıldığımı sandım. az önce görmeyeli çok değişmiş bir zamanı andım. az önce azı dişimi bir dişliye kaptırdım. az önce bir sızıntıda çatlak aradım. az önce koymadığım her yere baktım. az önce yer yarıldı, içine bir şey sakladım. az önce bir mavilik boy atsın diye bekledim. az önce eklem yerlerime mekanik hareketler ekledim. az önce kendime şurayı yasakladım. az önce yüzüme soğuk kapılar çarptım. az önce düşen bin parçayı rahat bıraktım. az önce bir yerden haber gelecekmiş de ben kalkıp gidecekmişim gibi baktım. az önce ne görsem iyi diye bir yere vardım. az önce en sağ elimi bir budağa verdim. az önce pek küçük bir parmağımı dağın köşesine vurdum. az önce ne olmamıştı unuttum. az önce çok aksayan bir dilek tuttum. az önce hatırlamalık bir şeyler yuttum. az önce kendimi hiç bakraçlı bir kuyuya ittim. az önce uluorta bir yerde yittim. az önce kayıp ilanlarından kendimi haberdar ettim. az önce kaybolduğumdan haberim yokmuşçasına eve gittim. az önce çok sanrılı dünlere olan inancımı yitirdim. az önce bütün küslükleri kaldırıp, yazlıkları şuraya indirdim. az önce en kirli yanımı suya daldırdım . az önce çok sebepten biraz yoruldum. az önce tanışmış mıydık diyerek bir hamakta salındım. az önce yeni bir düne başladım. az önce bir satırın başını okşadım. az önce satırdan parmaklarımı topladım. 

4 yorum:

  1. bu kadar şey az önce olmuş olamaz.

    YanıtlaSil
  2. doğru bu kadar az şey az önce olmuş olabilir. yalnız sabır ister; dön dolaş hala az öncedesin.

    YanıtlaSil
  3. az önce de az degilmis ha.

    YanıtlaSil
  4. az önce ölümün olmadığını farkettim. az önce daha az önce farkettiğim şeyi unuttum. az önce neyi unuttuğumu hatırlamanın başka bir yolunu buldum. az önce adımı bilen birinin adımı neden bildiğini hatırlamasına yardım etmekten başka bir yolum olmadığını anladım. az önce az öncelerim arasında kronolojisiz yaşamanın ispat edilemeyeceği gerçeğiyle yüzleşdim. az önce içmek istemediğim bir sigarayı içtim. az önce istemeyerek bir sigara daha içeceğime hiç kızmadım. az önce yeşil bir masanın üzerine kelimesiz bir hikaye yazdım. buna da inanmayacaklarını bildiğim halde bir cümle oldu. bu az önceden öncesinde ne yapıyordum. ki az önce ne yapmadığımı da hatırlamıyorum. az önce nereye kadar yazabileceğimi bilmediğim halde yazmamayı düşündüm. az önce yazdım. bir az sonra önce yazdıklarımın yaşamayan bir insan bulma olasılığını kabul ettim. az önce ağlayacak birini arama açlığımı kaybettiğimi de kabul ettiğimi farketmemiştim. az önce bir yalnızlık duydum. az önce yalnızlığın olmadığını hatırladım. az önce yalnızlığımı reddettim. az önce bir ahın üzerini örttüm. az önce o beni gördüğünü belki hiç hatırlamayacak. az önce gördüğünün ben olup olmadığının önemli olmadığını ona söyleyemedim. az önce sigaramız aynı anda bitti. belki de az önce hiç karşılaşmadık.

    YanıtlaSil