15 Mart 2011 Salı

bir içim çim, bir tutam su

âh etmekten bıktım. kabul buyur şiarımı.

met'e;

neden-sonuç. çünkü sonucu seviyorum. sonuncu somun benim, bir de bu var.
yedi katlıyız, babam göğe merdiven dayadı. hu.

algida dondurma neyse de insan algının yüzüne kapıyı çarpar mı?
izah mizahtan daha zor. mesela çocuk elbiseleri de daha pahalıdır.
m harfinin yokluğuna gelsin bu parça.
güldürmeyen acı beni güçlendirir.
allah'ım bu kahkahasızlık biraz fazla.

giriş yapamadım ilk defa biriyle konuşmaya.
klavyesinde kavalye yani. diksiyonunu yuttum bu işin,
ama gel gör ki tuşları kekeledim.
ama alttan alıyorum, yüzelli kilonuza rağmen, az insaf, el insaf dedim.
anlatamadım.
insan bindiği dala kusar mı?
aslan attığı terden belli olur, pes ettim.
sektöret bazda dikkate alındığında kafasını yararlar adamın,
ben tahammül ettim.
ama ben de insanım
benim de bir cananım var.
ismet abi yirmibeş sene yaşadım, benim anım var.
sonra muhabbeti kestim.

ama bir tebüssüm ettim, bir hap ver dediler hadi, hastanız dediler. diyor.
ama kendinize atfettiğiniz bu önem biraz fazla.
ben demiştim demek çok saçma.
iki seçenekten birini seçmek seni dahi yapmaz, dana.
sözüm, senin elçiliğine de zeval getirecek tarzda, tüm öküzlere.
hiç dinlemiyorsunuz.
ayakkabı kalıbında mısınız?
ayak tesadüfi değildi, kokuyla alakalı.
kendinize affettiğiniz bu günah ama.
allah'ım bu kahkahasızlık biraz fazla.

virüsü buralara bir yere sokuşturayım. öküzler zaten heryerde.

şarbon marbon kesmez sizi. gidi deli dana.

soktum gözüne yayı.
nefret edemem sizden.
bu önem size fazla.

iç ticaret açığınız gün geçtikçe artmakta.
hep alıyorsunuz.
farkında mısınız.

abi güzel günler görecektik
ama gel kör ki
dereyi görmeden parampaçayım.

bilsem az fazla ağlardım
bilsem müdüreyi, hakimeyi, latifeyi eğlendirirdim
çocuk havuzuna girerdim
buralarda bir 'r' gördünüz mü, üç yaşlarında?
sığlıkla sığırlığın benzerliği tesadüf müdür abi?
şu benzerlik tesadüf olabilir mi?

çok fazla gülüyoruz ama hiçbirimiz
güler yüzlü değiliz
demiştim.
herkesin gözüne batıyorum ama
kimsenin gözüne giremiyorum bu da not alına.

allah'ım bu kahkahasızlık biraz fazla.

5 yorum:

  1. "herkesin gözüne batıyorum ama
    kimsenin gözüne giremiyorum bu da not alına."
    Not alıp yeri gelince de bak böyle demiş birisi diyoruz. Ne güzel söylemiş o diyen diyorlar.

    O hep güzel söyler zaten.

    YanıtlaSil
  2. eksik olmasınlar.
    eksik olmayın.

    YanıtlaSil
  3. ne şiiri bilir, ne pek okur, ne de çok severdim. hele düzensiz şiiri kabul edemezdim, blogundaki ilk okuduğum şiir başlık'tı ki zaten 2 haftadır aralıklarla okuyorum, tamam dedim tamam arkadaş ben bu blogu baştan sonra okurum, ama 2. okuduğum şiirle birlikte -bir içim çim, bir tutam su- değil şiiri sevmek, kör bir kalemle ama amatör ruhla şiir yazasım geldi. çok benlik.
    Hani anlayamadığım yer çok da, anlaşılmayan yer de az değil ve sığlıktan sonrasını defterime, zihnime not ediyorum.

    bu kadar uzun yorumlar yazmak tarzım olmasa da içimden geçeni başka anlatamıyorum, böyle anlattığım bile muallakta.

    (ve ayrıca cümle yapısına çok dikkat eden biri olarak ben senin şiirlerini okuduktan sonra dağılıyorum)

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim, eksik olmayın. yalnız belirtmek isterim ki ben bunların şiir olduğunu düşünmüyorum, zaten yazarken de şiir gibi düşünerek yazmamıştım. bir metni alt alta yazmak şiir yapmaya yetmez diye düşünüyorum. sesle alakalı bunlar biraz ve denediğim birkaç şey içerisinde yazılmış yazılar ama kesinlikle şiir değil.

    YanıtlaSil
  5. doğrudur, aslında ben başlık'a yorum yaparken "şiir" diye anmakta çok tereddüt ettim, ama artık oraya şiir yazınca bi kere söylemiş olduk. hatta "metin" demeyi falan düşünmüştüm ama kalıba sığmayan bi şeye ne desek yanlış olur sanırım.

    Bu arada ben okudukça ve istedikçe yorum yapacağım, kendinizi cevaplamak zorunda hissetmeyin lütfen,

    YanıtlaSil