babam öldü. annem de öyle.
bir ocak günü ocağımı söndürerekbabam büyük adamdı
ama daha ölecek kadar değil
hem ben daha büyümemiştim
annesiz kalacak kadar.
aldı götürdüler beni soğuk bir odaya
aldı götürdüler beni soğuk bir odaya
zannettim ki babam
diyecek oğlum meraklanma.
bir şey söylemeyince ben ona sarıldım
sarıldım ve aman allah'ım bu nasıl bir soğuk
bir battaniye veremez miyiz acaba babama?
derken kefenini aralayıp yüzünü açtılar
baktım babam gülümsüyor
ah be baba, bunda ölünecek ne var?
ah be baba, bunda ölünecek ne var?
diye sorarak ellerimle koydum babamı
karla kaplı bir mezara
daha ellerimdeki toprak kurumamıştı
daha ellerimdeki toprak kurumamıştı
annem öyle kendinden geçmiş
yatarken yoğun bakımda
anne dedim, babam seni bekliyor
ama ben daha çok bekliyorum
hem ben daha dünkü çocuğum.
çok zoruma gitti annem
hiçbir şey söylemeyince
hiç böyle yapmazdı
annem ilk defa ölüyor ve.
ben ilk defa annemin ayaklarını tutup
onu bir mezara koyuyorum
sürçtü ise elim affola
iki günde bir, bir sevdiğimi gömüyorum.
babam öldü. annem de öyle.
en sevdiğim adam
ve beni en çok seven kadın yani
göçüp gitti
kimsesiz kalmak böyle bir şey demek ki .
kimsesiz kalmak böyle bir şey demek ki .