şubata ebat biçeyim
üstünde güneş doğmayan krallığımın
parsel parsel
sefaletini içeyim.
bu evraklar sizin olsun
bu çek, bu bana faydasız bono
vadeler sizin olsun
kurlar ve kul köpeği kullar
ete değen diller
ve gayesiz bir gayretin işçisi pullar.
bana yalnız
yalnız bana
bir gitmelik
üçe kadar sayılsın.
ne olur benim gitmeme
şubattan bir gün katılsın.
koluma yar da istemem
sadece babamın körüklü saati
takılsın.
tıkılsın benliğim içime
iki elimle kendimi
kendime bükeyim.
suratle suret değiştiren
yüzlerce yüzü
yanlışa düşüp de
kanattığım dizi
bilettiğim kanlı izi
bırakıp size
morarmış gönlümü
buza koyayım.
ben, nuh’a duacı balık
bırakın biraz
suya uzanayım.